geçmiş yıllara baktığımızda radyo ve televizyon denilince ilk akla gelen isimlerden birisi kuşkusuz can akbel’dir. haber spikerliğinin duyayenlerinden akbel radyodan sesini ilk duyurduğunda daha 10 yaşındaydı. ve yıllar önce trt televizyondaki deneme yayınına başladığında ekranda yine o vardı. güne bakış programıyla özdeşleşen can akbel’in hayatını anlatacağım bugün sizlere.
o doğduğunda yıl 1934’tü. izmirin karantina semtinde dünyaya geldi. aslen izmirli olsa da ilkokula ankarada başladı. harp yıllarını yaşamış çocuklardan biriydi o da. cumhuriyethaftasınuna verdiği röportajda çocukluk yıllarını söyle anlatmıştı: harp yıllarıydı. ilkokula ankara’da başlamış olsam da aslen izmirliyim. çocukken alman ordusu’nun sakız adası’nı bmbaladığına şahit oldum. cehenneme benzeyen alvleri gördüm, korkunç patlma seslerini işittim. zor zamanlardı. ekmek karne ile satılırdı, haliyle oyuncağımız da yoktu. ama ülke ve dil değişiyordu. ilkokula başladığımızda okulun adı inkılâp idi bitirdiğimizde ismi devrim olmuştu. dildeki değişiklikler bizim kuşaklara gerçekten yaradı. hem eski hem de yeni dile hâkimdik ve birlikte kullanabilirdik.
bu zorlu yıllara rağmen o daha küçücük haliyle gelecekte imza atacağı başarıların sinyalini veriyordu. 1944 senesinde yani daha 10 yaşındayken radyo çocuk kulübüne üye oldu. çocuk saati programında bir saat kadar çocuklara dair piyesler olurdu. akbel bu programda 10 yıl kadar görev aldı. mikrofon başında olmak onun için bambaşka bir hazdı. 1954 senesinde spikerlik sınavına girdi. yıllardır mikrofon başında olan can akbele çocuk raydosu çok şey katmıştı. dile hakimiyeti, diksiyonu harikaydı. sınavda başarılı oldu artık ankara radyosunun spikeriydi. alperturgutkaralama.blogspot.comda ki röportajda o günlerle ilgili şunları söylemişti duayen televizyoncu: ankara radyosu, orta ve uzun dalga yayınlara başlamıştı. yurtiçi iletişim kadar yurtdışı da önemliydi. radyoya ayrı önem veren atatürk’ün ileri görüşlülüğü, peygamber mucizesi gibidir. türkiye'nin menfaatlerini korumak ve ülkeyi dış dünyaya tanıtmak için radyodan 10 küsur dilde yayın yapardık.
yıl 1956 olduğunda konservatuar örğrencisi olan ve ankara devlet tiyatrosunda çalışan suna hanımla tanıştı. suna hanım cüneyt gökçerin yeğeniydi. 2 sene sonra evlendiler. ankara radyosunda spikerlik yaparken ankara üniversitesi hukuk fakültesine kaydoldu. aslında avukat olmak gibi bir hayali yoktu. radyo ve televizyın okumak istiyordu. istanbulda bir gazetecilik okulu vardı ama televizyonculuk bölümü yoktu. can akbel de gözünü kararttı ve bu mesleğin eğiyimini almak için almanyaya gitti. üniversite 4 yıl sürecekti. eşi suna hanımla birlikte almanyaya taşındılar. okul bitince 1 yıl kadar batı almanya radyo televizyonunda staj yaptı. kölnde federal basın dairesi, almanyanın sesi radyosu ve kurucusu olduğu wdr türkçe bmölümünde yayın müdürlüğü yaptı. bu süreçte röportajlar yapıp ankara radyosuna da yolluyordu. almanyada kızları cansu dğnyaya geldi. kızlarına bu ismi kendi isimlerini birleştirerek vermişlerdi. aynı yıl vatani görevini yapması gerektiği için türkiyeye döndüler. askerlik bittikten sonraysa trt macerası başlamış oldu. cumhuriyete verdiği röportajda o günleri şöyle anlatmıştı akbel:
ankara mithatpaşa’da yerin iki kat altında stüdyomuz vardı. yayına siyah beyaz film ile başladık. kaset yoktu. 40 saniyelik haber görüntüsü, banyo, montaj derken 3 saatimizi alırdı. ben mesleğim boyunca hep haber merkezindeydim. 1968’de uluslarası ebu televizyon program komitesi’ne üye olduk. yurtdışında renkli yayına geçilmiş, bizde hala siyah beyaz. dolayısıyla bizi pasif üye yaptılar. 1974 yılında boğaziçi köprüsü’nün açılışını renkli verdik, yayını da ben yapmıştım. dönemin cumhurbaşkanı fahri korutürk’ün konuşmasının ardından anadolu ve avrupa yakasında bekleyen yurttaşlar kordonları aştılar ve köprüye doluştular. köprünün bağlayan iki direğin sallandığını gördüm, köprü o gün yıkılmadıysa hayatta da yıkılmaz zaten. o renkli yayının ardından ebu’ya aktif üye olduk. onlarla günde dört defa konferans gerçekleştiriyorduk. “ben de şu var, sen de ne var?” diyorduk. örneğin kraliçenin hassa alayı teftişi var. hemen görüntüleri takas ediyorduk. sonra kanımız bitlendi ve hemen eurovizyon’a katıldık. “seninle bir dakika” adlı şarkısıyla semiha yankı sonuncu oldu.
kızları cansu akbel de anne ve babası gibi bu sektöre girdi. yıllarca seslendirme yaptı. küçük evin lorasını 10 yıl kadar seslendirdi. televizyonculuk alanında ilerledi.
#CanAkbel #TRT #GüneBakış
Watch video CAN AKBEL | Güne Bakış'la Özdeşleşen TRT'nin Duayen Spikeri Can Akbel Kimdir? online without registration, duration hours minute second in high quality. This video was added by user Önemli İnsanlar 02 November 2023, don't forget to share it with your friends and acquaintances, it has been viewed on our site 11,98 once and liked it 16 people.