20. yüzyılın başından itibaren Monarşi doğuya gittikçe serleştikçe batıya gittikçe sembolikleşti. silikleşti ve hatta masalsı bir masraf kapısı olarak görülmeye başlandı.
Bugün çoğumuzun aklına bile gelmez İsveç, Norveç, Danimarka gibi ülkelilerin parlementer monarşiyle yönetildiği.
Geçtiğimiz günlerde Kraliçe 2. Elizabeth’in hayatını kaybetmesiyle birlikte Kraliyet ailelerinin gerekliliği yeniden tartışılmaya başlandı. Tabi bu tartışma doğuda değil batıda yapılıyor.
Doğu tartışmanın değil beklemenin yeridir…
Yeterince beklersen her şey değişir .Sadece adeta dokunulmaz olan Suudi rejimi değişmez. Dünya’nın her yerinde dikta rejimleri eleştirilir. Mücadele edilir. Uluslararası toplantılarda protesto edilir. Bir teki hariç:
Petrol üzerine oturan, petrol ticaretini dolarla yapma garantisi veren,ABD ile tam müttefik olan, Suudi ülkesi. islamın en koyu yorumu ile tek bir aile tarafından yönetilmesine rağmen dokunulmazlığı vardır.
Peki kim bu dokunulmazlığı olan aile.
Suudi Arabistan’ı kuran ve mutlak monarşi ile 1932 yılından bu yana yöneten Suud Hanedanı’ın kökeni ilk Suudi Devleti emiri Muhammed bin Suud’a kadar dayanır.
Ailenin ölmüş veya hayatta 15 bin kadar üyesi olduğu tahmin edilse de ancak ülke yönetiminde hanedanın yaklaşık 2 bin seçkin üyesinin olduğu tahmin ediliyor.
ilk suud devleti, bugünkü işid gibi vahşet ve barbarlık eylemleriyle ortaya çıktı.
Bulundukları Arap yarım adası Osmanlı toprağıydı.
Padişah ikinci Mahmut, Suud'lara çok kızdı. İlk suud devleti'nin lideri, istanbul'a getirildi. Kafası kesilip, kellesi denize atıldı...
Padişah hızını alamadı ve hemen ardından Abdullah bin Suud 'un üç oğlunu, istanbul'da üç ayrı meydanda idam ettirdi. Cesetler padişahın emriyle ibret olması için meydanlarda çürüyene kadar bekletildi. Tarih: 1818’İ gösteriyordu.
Yıllar sonra yine bir Suud devleti daha kuruldu ama Osmanlı imparatorluğu bu devleti de kanlı biçimde devirdi. Tarih: 1891’di
Osmanlı tarafından iki kez bastırılan ve en sert şekilde cezalandırılan Suud ailesi, adlarının söylenmesinden korkar biçimde sindirilmişti.
Aynı yıllarda petrolün geleceğin en önemli hazinesi olduğu ve bu hazinenin de Arabistan'da bolca bulunduğu fark edildi.
İngilizler Arabistan'ı doğrudan işgal etseler sadece osmanlı`yla değil, ülkedeki ılımlı çoğunluk müslümanlarla da savaşmaları gerekecekti.
Bu sırada İngilizlerin aklına artık kaybolmuş bu vahabi ailelerinin artıklarını bulma fikri geldi. arabistan'a dağılmış güçsüz vahabi selefi kabileleri bulundu.
Bunlarla tek tek anlaşıldı. Hepsine silah temin edildi.
Ardından tarihsel olarak kuyruk acıları olan osmanlı ile savaşa giriştiler.
Cephenin her iki tarafı birbirine "allah allah" diye saldırıyordu.
Ve igilizler kurdukları oyunu büyük bir soğukkanlılıkla izliyordu.
Suudlar ingilizlerin sonsuz silah ve para yardımıyla Osmanlı'yı yendiler.
PEKİ KİM BU SUUD AİLESİ?
Watch video Suudi Ailesi'nin Gerçekleri Aslında Ne? | Hangi Skandalları Yaşadılar? online without registration, duration hours minute second in high quality. This video was added by user ViBio 05 October 2022, don't forget to share it with your friends and acquaintances, it has been viewed on our site 104,99 once and liked it 1.4 thousand people.